AENEAS’IN YOLCULUĞU
Tarih ve Efsanenin Tabiat Ve Kültür ile Bütünleştiği Olağanüstü Bir Yolculuk
AENEAS’IN YOLCULUĞU
Vergilius’un Aeneid destanında anlatılan Aeneas’ın yolculuğu Akdeniz üzerinden doğudan batıya doğru gerçekleşiyor. Alevler içindeki Truva’dan kaçtıktan sonra, Aeneas yanındaki küçük arkadaş grubuyla İda Dağı üzerinden önce Türkiye’deki Altınoluk (Antandros) kıyılarına ulaşır. Uzun yolculuklardan sonra Latium kıyılarına vardığında hedefine ancak ulaşacaktır. Aeneas burada Lavinium şehrini kuracak ve Aeneas’ın oğlu Ascanius, Alban tepelerinde efsanevi Alba Longa Krallığı’nı kurarak, kendi soyundan gelen Romulus ise efsaneye göre Roma’nın kurucusu ve ilk kralı olacaktır.
Aeneas’ın Akdeniz’de birçok yerde mola vererek yaptığı yolculuk beş ülkeden geçmiştir: Türkiye, Yunanistan, Arnavutluk, Tunus, İtalya. Ayrıca tam yirmibir yerleşim yerine uğranmış olup, bunların beş tanesi UNESCO alanıdır (Truva, Delo, Butrinto, Kartaca, Roma). Aslında uğradıkları bütün yerler olağanüstü güzellikte yerlerdir: Truva, Antandros (Altınoluk), Ainos-Enez – Türkiye’dekiler, Delos, Girit Strofades adaları, Lefkada– Yunanistan’dakiler, Butrinto – Arnavutluk’taki, Castro, Drepanon – İtalya’daki, Kartaca – Tunus’taki, Cuma- Pozzuoli, Gaeta, Lavinium, Roma – İtalya’daki duraklardır.
Aeneas tarafından yapılan yolculuk sadece Roma’nın doğuşunu Truvalı kahramanın soyuna bağlayan bir efsane değil, aynı zamanda tercih veya ihtiyaç nedeniyle yerini yurdunu her an değiştirmeye, evim diyebileceği ve refah içinde bir hayat sürmek isteyeceği yerler arayan, yanında sevgi ve bilgi götüren insanoğlunun tarihinden söz eden ideal bir yolculuk hikayesidir. Kültürel bir rotadır, çünkü arkeolojisi, doğası ve edebiyatıyla hepimizin içinde bir parça kendimizi bulabileceğimiz, ilgi uyandıran bir hikaye anlatır.
YOLCULUĞUN AŞAMALARI
Vergilius’un anlatısı Aeneas ve arkadaşlarıyla başlar. Truva’nın düşüşünden tam yedi yıl sonra, şimdi tanrıça Hera tarafından gönderilen korkunç bir fırtınanın ortasındadırlar ve bu fırtına onları Afrika kıyılarına sürükler. Orada Kartaca kraliçesi Dido tarafından ağırlanırlar.
Burada Aeneas Dido’dan gelen talep üzerine o ana kadar yaşadığı maceraları ve yolculuğun aşamalarını anlatmaya başlar ve önce Yunanlılar tarafından Truva şehrinin yıkıldığı geceden, kendisinin ve ailesinin alevler arasından kaçmak zorunda kaldıklarından bahsederek söze girer. Böylece Akdeniz’e uzun göçleri başlamıştır: Aeneas tarafından İda Dağı kutsal ağaçlarından inşa edilen gemilerle Antandros limanından yola çıkmışlar, Trakya’dan Delos Adası’na geçip burada gidecekleri yerler hakkında kehanette bulunması için Apollon’un kahinine danışmışlardır.
Apollon tarafından belirtildiği şekliyle “eski atalarını” arayış yolculuğunda Aeneas’ın babası Ankhises Truva soyunun ilk üyesinin Girit Adası’nda doğmuş olmasından dolayı kaderlerinin onları o adaya sürüklediği yanlış düşüncesine kapılmış ve filo Ege Denizi’nde, önceGirit Adası’na yönelmiştir. , çünkü Daha sonra yolculuk İyon Denizi’ndeki Strofades adalarına, sonra da Arnavutluk’taki Butrint istikametine döner. Tehlikeli Sicilya boğazı ve Cariddi bölgesini geçme teşebbüsleri Etna Dağı yakınlarında yaşayan Sikloplar tarafından engellense de, zor bela kaçmayı başarırlar. Böylece Aeneas ve arkadaşları Sicilya’nın batı burnundaki Deprano’ya varır ve yaşlı Ankhises burada ölür.
Dido’nun kraliyetindeki Afrika kıyılarında verilen uzun mola sonrası Aeneas tekrar yola çıkar. Siciliya Deprano’ya tekrar uğrayarak burada bir mola verilir ve Ankhises anısına ölümünden tam bir yıl sonra oyunlar organize edilir. Mola bitince Aeneas ve arkadaşları rotayı Latium kıyılarına çevirirler, Campania bölgesindeki Cumae’den geçerlerken Truvalı kahramanımız bu kez geleceğini öğrenmek ve Sybilla ile birlikte yer altı dünyasına inmek için onun kahinine danışır. Yeraltı dünyasında babası Ankhises ile karşılaşır, babasına onu ve soyunu bekleyen şanlı gelecekten bahseder. Buradan çıkarak tekrar denize açılırlar ve nihayet antik Latium bölgesi kıyılarına varırlar. Burada Truvalılar ile Latinler arasında gerçekleşen şiddetli savaş sonrasında Aeneas Latin kralının kızı Lavinia ile evlenir ve antik Lavinium şehrini kurar.
Görüldüğü gibi Vergilius’un destanındaki Aeneas’ın yolculuğu, Homeros’un İlyada destanında anlatılan Truva savaşı ve kahramanları ile doğrudan ilişki içinde olan bir anlatıdır. Ama Aeneas kuvvete ve kurnazlığa başvuran bir kahraman değildir. O, ortaklaşa genişleyen ve o zamanlar bilinen dünyanın çoğuna ulaşan Akdeniz kültürüyle karşılaşmanın ve yayılmasının empati kahramanıdır. Farklı kültürlerle karşılaşma sürecinde Aeneas’ın üstlendiği rol, böylece Avrupa ve Akdeniz ortak kimliğinin gelişmesinde bir sembol haline gelmiştir.