SIBYLLA VE YERALTI DÜNYASINA INIŞ

Aeneas, antik devirlerin en büyük kahinlerinden Sibly’e danışmak için Campania Bölgesindeki Cumae kentine gelir. Tanrı Apollon tarafından kutsanmış bu ermiş kadın geleceği okuyabilmektedir ve Aeneas’a karşına çıkacak olaylar hakkında bilgi verip, ileride Roma’nın en büyük merkez olacağını söyleyerek onu Ölüler Diyarı Hades’e götürür.

Rivayete göre, Aeneas’ın babası Ankhises’i görmek için indiği yeraltı dünyasının kapıları Avernus gölüne açılıyordu. Bu öykü Aeneid destanının dördüncü kitabında anlatılmaktadır ve Cumae kentinin kutsal mekânlarına çok sayıda atıf yapılmıştır. Akropolis’in en yüksek anıtı olan, etrafı kutsal Artemis ormanıyla çevrilmiş ve Girit adasından kaçan Dedalus tarafından inşa ettirilmiş olan Apollon tapınağı, SiblyMağarası ve Hades Kapıları burada yer almaktadır.

Vergilius, Aeneas’ın Sibyl’le birlikte Kutsal Koru’ya ulaşana kadar ölüler diyarına yaptığı yolculuğu ayrıntılı olarak anlatır. Buraya varınca Aeneas heyecan içinde babası Ankhises’in gölgesini görür ve babası da onu fark edince duygulanır. Aeneas, babasına olan sevgisini ve geçmiş nesillere olan saygısını gösteren gözyaşları dökerek babasına üç defa sarılmak ister ama başaramaz.

Her ikisi tarafından beklenen bu buluşma Ankhises’e Truvalılardan gelen İtalyan soyunun en önemli figürlerini gösterme fırsatı verir. İlk tayin edilenler şimdilik adı ve yeri belli olmayan şehirlerini kuracak olan gelecekteki Alba Longa’nın krallarıdır. . Sonra sırada Romulus vardır ve kurucusu olacağı Roma şehri önce küçük bir kasaba iken, ilerleyen zamanlarda bir imparatorluk haline gelecektir. Ankhises daha sonra oğluna Jül Sezar’ın evlatlığı olan ve Ascanius’un soyundan gelen İmparator Augustus’u tanıtır. Daha sonra anlatıda diğer tarihi krallar, cumhuriyet devri adamları anlatılır ve söz genç ve kayıtsız biri olan Marcellus’a gelir. Augustus’un torunu ve evlatlığı olan Marcellus daha ondokuz yaşındayken ölümle tanışacaktır. İşte kendi soyunun bu uzun takdim töreni Aeneas’ın yeni zorluklarla mücadeleyi kabullenmesinde rol oynayacaktır.

Ankhises oğluna yakın bir gelecekten de söz eder: Aeneas Latium’a vardıktan sonra Rutuli halkıyla savaşa tutuşacaktır. Ama aynen Sibly’in dediği gibi, Ankhises de bu savaşın lehine sonuçlanacağına dair oğluna güven verir.

Buluşma sona erdikten sonra Ankhises oğlunu ve Sibly’i yeraltı dünyasının çıkışına yolcu eder.

Hızlı bir şekilde, babasından ve Sibly’den alınan izinden bahsetmeden, Vergilius Aeneas’ın yol arkadaşlarına kavuşmasını ve onlarla birlikte gemiyle İtalya’daki Gaeta liman kentine gidişini anlatmaya başlar.