SİCIİLYA’DA BİR MACERA
Barış ve Hoşgörü
SİCIİLYA’DA BİR MACERA
Aeneid’in ikinci kitabında, Aeneas’ın Truvalıların hüzünlü sonunu Dido’ya anlatmasıyla ilgili kısmı yazarken, Vergilius, Ankhises’in oğlunun şehir alevler içindeyken veya yaşlı-genç demeden insanlar kılıçtan geçirilirken duyduğu öfkeyi ve ümitsizliği Aeneas’ın kendi ağzından betimlemektedir. Aeneas o anda mümkün olduğunca çok düşman öldürerek intikam almak istemekte ve kendisi de ölümü aramaktadır. Ona gelecek için bir umut vaad eden karısı Creusa olacaktır. O gece anlatılırken Yunanlılara karşı duyulan kinin ve intikam arzusunun tohumları atılmaktadır.
Aeneas’ın uzun göç yolculuğu sırasında düşman, yani bir Yunanlı tekrar yoluna çıkar. Bu, Yunanlıların en acımasızı olan Ulysses’in yoldaşı İtaka’lı Akhemenides’tir. Truvalılar karaya Sicilya adasındaki Etna dağı eteklerinde ayak basar (III Kitap, 564 ve izleyen bölümler). Ulysses’te oradan geçmiştir (Odysseia IX Kitap). Kurnazlığızya Pseidon’un oğlu dev Polifemus’u kör etmeyi başarmış, arkadaşlarıyla kapatıldıkları mağaradan çıkarak deniz yoluyla kaçabilmişlerdir. Ama kıyıya en son ulaşabilen Akhemenides arkadaşlarıyla birlikte kendini gemiye atmayı başaramamış ve uzun süre Etna Dağı eteklerindeki ormanlarda yaşamıştır. Üstü başı paramparça, yorgun ve zayıf durumdadır. Aeneas ve arkadaşları için Truva’nın yakılmasının öcünü almak için bundan daha güzel bir fırsat var mıdır?
© Unsplash’tan Carla Vinci fotoğrafı
Ama Truvalılar onu bir düşman gibi değil, gurbetteki yorgun ve bitkin bir adam olarak görürler.
Aeneas’ın babası yaşlı Ankhises Akhemenides’in tahmin etmeyeceği bir davranışta bulunur. Elini uzatarak Ulysses’in arkadaşının ayağa kalkmasına yardım eder.
“babası Ankhises hiç tereddüt etmeden elini gence uzattı ve bu barış işareti ile onu bağrına bastı.” (III Kitap, 610-611).
Akhemenides kendi hikâyesini anlatırken itirafta bulunur. Truvalılar ise ortak bir acıyı paylaşanlarda olduğu gibi insanlık hissi intikam hissine ağır basar.
Ama tam barış hamlesi tamamlanırken, dağdan Polifemos’un aşağı sahile doğru indiği görülür. Yeni bir ölüm tehlikesi doğmuştur ve kaçmak lazımdır.
“Bize yakaran gözlerle bakan bu adamı da aramıza alıp, korkudan titreyerek kaçtık ve sessizce palamarı kestik; denize ulaşınca da bütün gücümüzü küreklere verdik.” (III. Kitap, 366-368).
© Kapak resmi: Unsplash’ta Giuseppe Famiani fotoğrafı